Güncel Bir Hastalık: Fomo

Sosyal medya ile birlikte her geçen gün hayatımıza yeni bir kavram daha katılıyor. Bu seferki ise tam da sosyal medya bağımlılığını, farklı bir deyişle gelişmeleri kaçırma korkusunu temsil eden bir kavram. FOMO sendromu. Peki kişilerin uykusuz kalmasına, çalışma saatlerini daha verimsiz bir şekilde geçirmesine ve düzenli olarak sosyal medya hesaplarını kontrol etmesine neden olan FOMO sendromu nedir? Yazımızda güncel bir hastalık olan FOMO’yu sizin için yakından inceledik.

FOMO sendromu son dönemlerde en çok karşılaşılan terimlerden. Peki FOMO nedir? FOMO tanım olarak ‘Fear Of Missing Out’ cümlesinin kısaltması olarak kavramlaşmış bir tabirdir. FOMO sendromu, sosyal medyadaki gelişmeleri takip edememe endişesi ve sosyal medyada yaşanan gelişmeleri kaçırma korkusu olarak tanımlanır. FOMO sendromunda kişiler, güncel bilgilerden haberdar olamama veya farklı kişilerin haberdar olduğu konunun dışında kalma gibi yoğun kaygılar güder. Bu kaygılardan muzdarip olan kişiler, sürekli telefonlarını ya da teknolojik cihazlarını kontrol etme ihtiyacı duyar.

FOMO sendromu özellikle Z kuşağında görülen bir rahatsızlıktır. Ayrıca stresle başa çıkma becerileri sınırlı olan, hiperaktif ve dürtü kontrolü zayıf kişilerde de sıklıkla meydana gelebilir. Aynı zamanda FOMO sendromu, telefonsuz kalma korkusu olarak tanımlanan nomofobi ile oldukça büyük benzerlik gösterir. Hatta bazı durumlarda bu iki hastalığın birbirini tetiklediği gözlemlenmiştir.

FOMO sendromu belirtileri, kişilerin hastalığa yakalanıp yakalanmadığı konusunda kendisini değerlendirmesini sağlar. Sosyal medyanın yaygınlaşması ve gücünün artması ile artış gösteren FOMO sendromu yoğun ve stresli bir iş hayatının getirisi olabilir. FOMO sendromuna sahip kişiler, gün içinde sosyal medyada 1 saatten fazla aktif olurlar. Aynı zamanda internet olmadığında ya da internete ulaşamadıklarında hayatın durduğu düşüncesine kapılırlar. Kısa süreliğine de olsa internetten ayrı kalmayı reddeden bu kişiler, sosyal medya bildirimlerini görmekten ve sosyal medya üzerinden haber almaktan haz duyarlar.

Sosyal medyada sürekli paylaşım yapan FOMO sendromundan muzdarip kişiler, paylaşımlarının beğenilmediği durumlarda demoralize olurlar. Bu durum kişilerin kendisini yetersiz ve onaylanmamış hissetmesine neden olur. Aynı zamanda FOMO sendromu belirtileri gösteren kişiler telefonlarını sıklıkla kontrol ederler. Uyku halindeyken dahi telefonlarını her an ulaşabilecekleri bir yere koyarlar. Telefonlarına erişemedikleri durumlarda ise sinirli veya endişeli hareketler sergilerler. Bu durumdan dolayı FOMO sendromuna sahip olan kişiler yanlarında sürekli şarj cihazı bulundururlar.

FOMO sendromu başlı başına bir rahatsızlıktır. Fakat bu sendromun tetiklediği durumlar veya farklı olumsuz etkiler zaman içerisinde görülebilir. FOMO sendromunun depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklara zemin hazırladığı yapılan araştırmalarca kanıtlanmıştır. Yapılan araştırmalara göre FOMO ile bağımlılık kriterleri örtüşmektedir. Tolerans geliştirme, yoksunluk gösterme, sosyal, kültürel ve kişisel etkinliklerde azalma, fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlarla karşılaşma gibi belirtiler FOMO’ya bağlı davranış biçimlerinde de kişilerin karşısına çıkar. Bunun yanı sıra psikososyal ihtiyaçların karşılanmasında azalma, yalnızlık duygusu, yorgunluk, stres, yeme problemleri, uyku problemleri, dikkat eksikliği, odaklanma problemi, davranışsal problemler, iş veriminin düşmesi, trafikte seyir halindeyken dahi dikkat dağınıklığı, sosyal iletişimsizlik, sosyal yalnızlaşmanın tetiklediği çeşitli psikolojik rahatsızlıkların varlığı da gözlemlenmektedir. Peki insanlar üzerinde pek çok olumsuz etki yaratan FOMO sendromu ile nasıl baş edilir?

Öncelikli olarak hastalığın kaynağı olan sosyal medya üzerine eğilmek gerekir. Bu nedenle FOMO sendromu ile baş etmenin ilk yolu sosyal medyaya olan bakışı değiştirmektir. Örneğin internet ve sosyal medya bir amaç olarak görülmemelidir. Sosyal medya ve internetin bir araç olduğunu fark etmek FOMO sendromu ile baş etmede önemli rol oynar. Teknolojinin hayatın merkezinden uzaklaştırılması gerekir. Aynı zamanda, internet ve cep telefonu ile geçirilen vaktin kademeli de olsa yavaş yavaş azaltılması FOMO sendromuyla baş etmek için gereklidir. Rutin olarak spor yapmak, hobi edinmek, insanlar ile yüz yüze iletişim kurmak, aile ve arkadaş ziyaretlerinin sıklığını artırmak, kitap okumak, öz farkındalığı artırmak ve sosyal hayatta tutunmak FOMO sendromunun önlenmesinde en büyük yardımcılardır. İş yerindeki arkadaşlarınızla da iletişim şekli olarak mail veya mesajı tercih etmektense yüz yüze konuşmayı tercih ederek önemli bir adım atabilirsiniz. Tüm bunların yetersiz kaldığı durumlar da mevcuttur. Bu gibi durumlarda uzmanlardan yardım alınması önerilir.

FOMO pek çok farklı sebepten dolayı sorun çıkarabilir. İlk olarak FOMO sendromu, insanların duygusal durumlarını olumsuz etkilediği kanıtlanmış bir hastalıktır. Bunun yanı sıra FOMO sendromu, yorgunluk ve stres gibi çeşitli zihinsel sağlık problemlerini de beraberinde getirir. Dolayısıyla da bu durum, FOMO sendromunun insanların fiziksel sağlıklarında problemlere yol açtığının bir göstergesidir. Buna ek olarak FOMO sendromu, birkaç farklı aşırı sosyal medya kullanımı biçimiyle ilişki içerisindedir. Örneğin FOMO sendromu uyandıktan hemen sonra ya da uyumadan hemen önce sosyal medyaya bakma yatkınlığı ile ilişkilendirilir. Dolayısıyla FOMO sendromu, sosyal medya bağımlılığının önemli bir ön göstergesi olarak kabul edilir.

FOMO sendromunun körüklediği bazı sosyal medya kullanımları, insanlar gündelik işlerini hallederken hayatlarını doğrudan etkileyebilir. Örneğin FOMO sendromu çalışma hayatında veya kişilerin sosyalleşmesinde olumsuz rol oynayabilir. Son olarak yüksek oranlarda FOMO sendromu yaşamak insanları sadece sosyal medya kullanmaya daha yatkın yapmaz. Bunun yanı sıra insanları daha stresli bir hale sokar. Çünkü FOMO sendromu bir noktada kaygı bozukluğu ile benzer özellikler gösterir. Özellikle de FOMO nedeniyle sosyal medya kullanan bir kişi, popüler olmadığı veya uyum sağlayamadığı kaygısı içerisine düşebilir. Buna bağlı olarak FOMO sendromu, sosyal medyada vakit geçirdikten sonra psikolojik bir tükenmişlik hissi olan sosyal medya yorgunluğu ile bağdaştırılır. FOMO sendromu insanlar üzerinde pek çok olumsuz etkiye neden olsa da her zaman kötü bir şey sayılmaz. Hatta bazı insan tipleri ve bazı yaşayış biçimlerini benimsemiş kişilerce verimli bile olabilir. Örneğin normalde katılmak istemeyeceğiniz kaliteli bir aktiviteye FOMO sendromu nedeniyle katılmak için hevesli hissediyor olabilirsiniz. Lakin hem uzmanlar hem de genelde bu konu özelinde yapılan çoğu tartışma, FOMO sendromunun daha yaygın olan olumsuz etkilerine odaklanıyor.

FOMO sendromu, kişileri farklı yönlerden etkiler. Sosyal hayatı farklı bir boyuta taşıyan FOMO sendromunun çalışma hayatındaki etkisi de yadsınamaz. FOMO sendromu genellikle Z kuşağında görülse de farklı yaş gruplarında da rastlanan bir rahatsızlıktır.

Peki giderek yaygınlaşan FOMO sendromu çalışma hayatını nasıl etkiler? Çalışma hayatında ideal bir çalışma performansının anahtarı odaklanmaktır. Yapılan işe odaklanmak, üstlerin uyarılarına odaklanmak, şirket için yapabileceklerine odaklanmak gibi. FOMO sendromu ise sosyal medya dışındaki konu ve alanlara olan odağı azaltır. FOMO sendromu çalışanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Kişiler sosyal medyayı kontrol etmek istediği için, aklını işine tam olarak odaklanamaz. Bunun yanı sıra her boş kaldığı vakitte telefona bakma ihtiyacı duyar. Sendrom belirtilerinin artması kişilerin telefona bakmak için kendine iş saatleri içerisinde zaman ayırmasına kadar uzanır. Bu durum dahilinde, FOMO sendromuna sahip kişilerin, rahatsızlığını yenmek için çabalaması, iş performansını da olumlu yönde etkileyecektir.

Depar Akademi, Bilgi Teknolojileri ve Eğitim Çözümleri ile liderlere öncülük ediyor. Onlarca eğitim seçeneği arasından kurumunuz için ihtiyacınız olanı seçebilir ve alanlarında uzman eğitmenlerden size özel kurumsal eğitim planlaması talep edebilirsiniz.